gs
Acı Gurbet Gurbetin kahrını bilenler bilir Hasret bir başkadır, gurbet başkadır Irkçı Avrupaya gelenler bilir Nefret bir başkadır, gurbet başkadır Hasretle eş dostla vedalaşarak Ayrılırken dostça kucaklaşarak Sevdiği her şeyden, uzaklaşarak Hicret bir başkadır, gurbet başkadır Bu gurbette başka hava esiyor Bir gelen dönmekten umut kesiyor Bunu duyan herkes hayret ediyor Hayret bir başkadır gurbet başkadır Ölümle gurbetin, farkı sorulur Gurbetçi ölmeden diri gömülür Yaşam için gayret eder yorulur Gayret bir başkadır, gurbet başkadır Mikdat bu sözlerin sineyi dağlar Gurbetçi herkesten, en iyi ağlar Kurtulurum diye bir umut bağlar Esaret başkadır, gurbet başkadır Ağlayacaksın BİR KÖŞE BAŞINDA RASTLARSAN BANA. ARDINA DÖNÜP DE SAKIN AGLAMA. SORARLARSA SANA BU KİMDİR DİYE. TANIMIYORUM DERKEN AGLAYACAKSIN. SENİ CANIMDAN ÇOK SEVDİGİM İÇİN. KİMSEYLE PAYLAŞAMADIGIM İÇİN. HER ZAMAN AGLATTIGIN İÇİN. DOSTLAR GÜLERKEN SEN AGLAYACAKSIN. BİR ANLASAN NE ÇOK SEVDİGİMİ. BİR BİLSEN NASIL ÖZLEDİGİMİ. BİR GÖRSEN NE HALE GELDİGİMİ. GÖREMEZSİN ÇÜNKÜ AGLAYACAKSIN... Gurbet Göçmen kuşlar gibi göç gater, gater Gurbet gurbet gider Yolumuz bizim... Her mevsim de başka renk, başka amber Gurbet gurbet tüter gülümüz bizim.... Sılayı gönülde gizem yapmışız Gurbet, gurbet sızar Yaşımız bizim... Hasret hırkasını melanet takmışız Gurbet gurbet kaynar aşımız bizim... Gözlerim ufukta şafağı bekler Gurbet, gurbet uzar gecemiz bizim... Nazlı yar sıla da yolumu gözler Gurbet gurbet yazar hecemiz bizim... Dört yaşında geldi yaş kırka vardı Gurbet gurbet ağrır başımız bizim... Baba oldu, dede oldu kırardı Gurbet gurbet gezer salımız bizim... Dost Çağlari'm çağlar hasret nehrinde Gurbet, gurbet yanar içimiz bizim... Anamı, sılamı görürüm düşde Gurbet gurbet rüya düşümüz bizim..... Ey Zalım Gurbet Bitmiyor kederin, tükenmez gamın Öldürecek misin, ey zalim gurbet? Ufaktan ufaktan esiyor samın Solduracak mısın ey zalim gurbet? Öyle bir seraba bağlattın beni Hasret ateşiyle dağlattın beni Otuz dort senedir ağlattın beni Güldürecek misin ey zalim gurbet? İyileşmez artık derindir yaran İnsafın mı yoktur her dakka her an Saldıracak mısın ey zalim gurbet? Gurbet Dağda dolaşırken yakma kandili, Fersiz gözlerimi dağlama gurbet! Ne söylemez, akan suların dili, Sessizlik içinde çağlama gurbet! Titrek parmağınla tutup tığını. Alnıma işleme kırışığını Duvarda, emerek mum ışığını, Bir veremli rengi bağlama gurbet Gül büyütenlere mahsus hevesle, Renk dertlerimi gözümde besle! Yalnız, annem gibi, o ılık sesle, İçimde dövünüp ağlama gurbet!.. |
Bir Gün Bir gün süreceğim atımı, Çekeceğim yamçıyı sırtıma, Garip halli mi desem, yolcu halli mi Bıkmadan arıyacağım Hem kömür gözlümü, hem memleketimi. Yolum hanlara düşecek, Yörük çadırlarına düşecek. Yolum uzaklara, ta uzaklara Pınar başlarına, Hemşeri düşlerine, Yolum. Daha bilmem nerelere, Nerelere düşecek... Bir gün ineceğim atımdan, Öpeceğim o memleketin Taşını toprağını. O memleket, Kömür gözlümün memleketi, Benim memleketim, benim yurdum. O memleket. Zaman zaman selam durduğum Ekmeğim kadar arı, Suyum kadar duru Çiçekler içinde çiçek, Anadolu!.. Gurbet Kuşları Yüreğim dağınık aklım karışık Selam getirin gurbet kuşları Gönlüm geçmişimle hep barışık Benide avutun gurbet kuşları Anar gönlüm yanar içim Su verin bana gurbet kuşları Ne dışım kaldı nede içim Yanın benim için gurbet kuşları Komşuları şimdi arar oldum Özlemişim o günleri gurbet kuşları Geride bıraktığım dostlukları Sorar olmuşum gurbet kuşları Ayranı ile saç ekmeği Alıp yiyin gurbet kuşları İçimde yanan özlem çiçeği Alıp koklayın gurbet kuşları Öyle özledimki gözümde tütüyor Hasretimi alıp götürün gurbet kuşları Hatırladıkça içim yanıyor Ağlayın benim için gurbet kuşları Oturup düşünürüm hüzünlü ağlarım Göz yaşı dökün benim için gurbet kuşları Açarım ellerimi duaya başlarım Duamla alıp götürün gurbet kuşları Ben Varım Yoksulluk beni yaban ellere atmış olsa da, Güzel yurdumu andıkça her zaman varım. Gönül hasret çekmekten, yorgun kalsa da, Güzel bir şarkı duydukça, her zaman varım. Ben Atatürk çocuğuyum, kolay teslim olmam. Ölüm Tanrının emri, ondan da korkmam. Ben bir zavallı değilim, aciz olamam; Bir şiir yazdığımda, her zaman varım. Kudurmuş medeniyet binlerce can alsa da; Milyoner falanca bey; bana tepeden baksa da; Yoksulluk yakamı, hiç bırakmasa da; Bir lokma ekmeğim oldukça her zaman varım. Hayata küsemem, buna hakkım yok. Sıla hasreti, bazen içimi kavursa da; Yapa yalnız ortalarda lalmış olsam da; Bir dost bulduğumda her zaman varım. Gözüm uyku tutmasa da, uzun kış gecelerinde Yemyeşil ümitlerim, kurusa da gönlümde; Her ne kadar, tüm sevgileri arzu etsem de; Bir tek sevgi bulduğum an, her zaman varım. Türkiyem İçimde Vatandan uzakta sanmayın beni Türkiyem içimde,ayrı değilim Gurbetçi diyerek, anmayın beni Türkiyem içimde, ayrı değilim Ay-yıldız göğsümde, şanım, gururum İmanım kalbimde, parlayan nur’um Vatanım ben sana kurban olurum Türkiyem içimde, ayrı değilim Vatan sevgisini, bildim imanla Her karış toprağı, yoğrulmuş kanla Türkiye devleti, kurulmuş şanla Türkiyem içimde, ayrı değilim Atamın, babamın, anamın yeri Ruhumdur, nur’umdur, gözümün feri Et kemik misali, daha ileri Türkiyem içimde, ayrı değilim Bal der senden başka, yoktur vatanım Senin hasretinle, matem tutanım Türkiyem bendendir, ben de ondanım Türkiyem içimde, ayrı değilim |