il

İLİŞKİ


  
İsmet kalemini eline aldığında aklına henüz yazacak birşey gelmemişti.Herşeyi doğal akışına bırakmıştı kaleminin.Yaz ayının verdiği o bunaltıcı hava odayı sarmıştı.Birazcık esinti gelir umuduyla açtığı pencere de işe yaramamışdeğil serinlemeye,sigara dumanını dağıtmaya bile yetmemişti görünmeyen ve hissedilmeyen esinti.Üzerindeki tek giysi olan şortuyla buram buram terliyor,yazdığı her kelimenin sonunda elini kağıttan ayırmak zorunda kalıyordu.
       Düşünceliydi İsmet.Kafası darmadağındı.Uzun süreli bir ilişkinin son aşamasındaydı ve buna inandıramıyordu kendisini.Halbuki bitmesini de kendisi istiyordu.Geçn üç yılında yaşadığı ilişki yıpratmıştı onu ve artık dur demenin zamanıydı belki de.Yoğun bir sevgi ve buna karşılık amansız ayrılıklarla geçen bu üç yılın sonu monotonlaşmaya mahkum günlere doğru ilerliyordu.Mantığı çok uzun süredir dur demeyi kabul ettiyse de duygusallığı ön plana çıkıyor ve devam ediyordu ilişki.Yıpranmıştı.Kişiliği değişmiş,bazen davranışlarını ve dolayısıyla kendisini kendisi bile tanıyamaz olmuştu.Ama hala sevgisi sürüyordu.Geçen üç yılın sonunda bile aynı heyecanı,aynı isteği ve aynı özlemi duyuyordu içinde.Ne zaman onun yanına gidiyor olsa çocuk gibi yerinde duramaz oluyor,bir an önce gitmek,yanına varmak için zamanı sanki elleriyle,tırnaklarıyla itip ilerletiyordu.O gel dediğinde gitmemek için hiçbir olumsuzluk olamazdı,çünkü seviyordu İsmet.Ama bu ilk günkü istek,ilk günkü özlem ve heyecan karşılıksız kalınca yıpranıyordu işte.Karşısındaki kişinin belirgin ilgisizliği,vurdumduymazlığı ve umursamazlığı monoton bir ilişki çıkarmıştı ortaya.Oysa evlilik planlamışlardı uzun zaman.Hatta bir keresinde öyle yakınlardı ki o kutsal müesseseye,az daha giriyordu parmaklarına bağlılık yüzükleri.Ama şimdi.... Şimdi ayrılığı istiyordu İsmet.Kendince haklıydı bu isteğinde.Hoş,bunu resmen istediğini açıklamamıştı ama açıklasa bile karşısında umursamaz,ilgisizce bir "olur" sözcüğü ile karşılaşacağından da emindi.Daha evlenmeden önce başlayan bir monotonluk kesinlikle bir evlilikle noktalanamazdı ona göre.Ona göre bir ilişkide monotonluğu bir taraf başlatırdı.Diğer tarafsa onun kurbanı olur,Önceleri ilişkiyi bu durumdan kurtarmak için elinden geleni yapar fakat bir yerden sonra bıkıp usanırdı bu çabadan.Eğer o ilişkide evlilik ve çocuk varsa her iki hayatta çocuğa adanılıp ilişki bir mezarlığa mahkum kalırdı.Kendisi evli değildi,gerekli çabayı da gösterdiğine inanıyordu,ilişkisini bu durumdan kurtarmak için.Ama usanmıştı sonunda ve ayrılık zorunluydu artık.Seviyordu,çok seviyordu hemde ama ayrılmak zamanı geçmişti bile.Geçen üç yılın sonunda geriye yalnızca yaşanılanlar kalacaktı anlaşılan.Acı günler,tatlı anlar bir kutuda mektuplaşarak ve fotoğraflaşarak saklanılacak,ileride hüzünle anılacaktı.İşte vermişti kararını,ayrılacaktı.
       Yaz ayının bu bunaltıcı ıslak havasında darmadağınık kafasından geçenleri hem yazarak hem düşünerek toparlamaya çalışırken kapının zili "yeter" dercesine çalmaya başladı.İsmet öyle dalmıştı ki duygularına,ancak üçüncü çalıştan sonra farketti kapıyı.Kalemi, tüm düşünceleri ve siniriyle bırakıp kapıya gitti.İlkin açmamayı düşündüyse de açtı.
       Demet o gün nasıl olduysa erken kalkmıştı.Normalde, geceleri geç yattığı için öğleni bulurdu kalkması.Gece yarısına kadar babasının dükkanında takılır,sonra eve gelip ablasıyla çene çalar,derken yatması sabahın üçünü bulurdu.Öğlene kadar uyuması da doğallık kazanırdı böylece.Ama dün gece yine üçte yatmasına karşın bu sabah erken kalkmıştı işte.Gözünü açtığında saat daha sekizdi.Ve bir dahada uyku girmemişti gözüne.Aklına, birkaç gündür kendisini arayıp sormayan İsmet gelmişti ve düşüncelere dalmıştı.İsmet'in bir iki gün önce kendisine söylediği bir cümle kafasına takılmıştı. "İlgisizliğin ve umursamazlığın bazen usandırıyor beni" demişti İsmet.O da buna karşılık "bu benim yapımda var" demişti düşünmeden.Ondan sonra da İsmet gitmiş ve normalde hergün aramasına karşın bir iki gündür aramaz olmuştu.Kendisi de arayamıyordu çünkü İsmet'in evinde telefon yoktu.Ama bugün kesin arar diyordu içinden.Ya aramazsa diye de bir alternatif düşünce de geçiyordu aklından.Niye aramıyordu acaba.O gün sabah sekizden öğlen ikiye kadar düşündü Demet.İsmet'le olan ilişkisini yorumladı kafasında.Aralarında üç yıldır hiçbir şiddetli kavga olmamıştı.En büyük meseleleri bile konuşarak halletmişler,en büyük sorunlarda bu şekilde mutlaka bir çıkar yol bulmuşlardı.Seviyordu İsmet'i.Ama İsmet'in kendisini sevdiği kadar değil.Bunu da kabul ediyordu.İsmet kendisinden daha cefakardı.İlişkilerinde İsmet'in çabaları daha fazla olmuştu her zaman.
       Saat iki olmuştu ama salak telefon çalmamıştı hala.Kalktı,giyindi ve babasının dükkanına gitti.Akşam sekize kadar oyalandı bir şekilde ve İsmet gelmedi hiç aklına.Ta ki telefon çalana kadar.Gerçi arayan İsmet değildi ama aklına getirmişti telefon sevdiğini.Ani bir kararla çantasını alıp çıktı dükkandan.İsmet'e gidecekti.Uzun süredir hiç yapmamıştı bunu.Hep İsmet gelirdi çünkü.Artı İsmet'in ailesiyle de prüzler çıkmıştı son gittiğinde.Ama yola çıkmıştı işte.Sürprizi severdi İsmet ve sevinirdi gidişine.İki saatlik yol bitmek bilmedi.O iki saatlik yolda daha çok anladı sevdiğini.
       İsmet'in oturduğu binanın merdivenlerini çıkarken bomboştu kafası.İşte kapıya varmıştı.Az sonra zile basacak ve sevdiği adama sarılacaktı doyasıya.Çaldı zili ve bekledi.Ses yoktu.İkinci kez bastı daha uzun,bekledi,yine ses yok.Üçüncü kez zile dokunurken "kimse yok mu" diye bir korku düştü içine.Ya İsmet yoksa.Saat onu geçiyordu ve nasıl dönerdi geriye.Üçüncü kez zile basışında daha uzun kaldı parmağı zilde.Az sonra bir tıkırtı geldi ve içindeki korku silinip gitti.Galiba evde birileri vardı.O bunları düşünürken açıldı kapı.İşte İsmet karşısındaydı.Üzerinde yalnızca şortu bulunan genç adamın saçları dağınıktı ve yüzündeki ifade şaşkınlıktan çok bezginliği anlatıyordu. Bir an kendisini zor tuttu Demet sevdiğine sarılmamak için.
       Kapıyı açıp açmamakta tereddüt eden İsmet aslında yalnız kalmak istiyordu.Çünkü gelen mutlaka binadaki dostlarından biriydi ve ya kendisini dışarıya çağıracak yada içeri dalıp İsmet'in yalnızlığını bozacaktı.Bu yüzden canı sıkılmıtı ve yüzündeki bu bezgin ifadeyle açmıştı kapıyı.Karşısında Demet'i görünce ilk önce algılayamamış,daha sonra toparlanabilmişti.İki sevgili kapıda öyle bir sarıldılar ki birbirlerine,onları gören biri kesinlikle yarım saat sonra bu çiftin ilişkilerinin biteceğine inanamazdı.
       Uzun bir sarılışmadan sonra birlikte,kol kola girdiler İsmet'in odasına.Odaya girdiklerinde yatağın üzerinde oturup uzun uzun öpüştüler. Özlemişlerdi birbirlerini.Bu sırada kapı çalındı tekrar.Bu sefer kesin bir dostuydu gelen.Kapıyı açmak için giderken geleni nasıl göndereceğini düşünüyordu İsmet.Gelen gerçekten üst katta oturan Sinan'dı.Onların kapıdaki kısa sohbeti sırasında Demet içeride İsmet'in az önceki yalnızlığında yazdığı ve kapı çalınca sinirle bıraktığı defteri okuyordu.Yıkılmıştı Demet.Demek İsmet karar vermişti ayrılığa.
       İsmet odaya geri döndüğünde Demet'in gözünde iki damla yaş farketti ilk önce ve sonra da yanında açık duran defteri gördü.Mantığının uzun süredir izin verdiği fakat duygularının gizleyip resmen açıklayamadığı kararını Demet öğrenmişti anlaşılan.Az önceki özlem dolu öpüşmenin yerini bu yüzden gözyaşı almıştı işte.
       "Buna kararlı mısın " dedi Demet kısık bir sesle.Gözyaşlarını zor tutan İsmet az daha duygularına yine yenik düşüp mantığını yine hiçe sayarak hayır diyecekti ki, "evet" dedi, "kararlıyım".Bir eliyle gözyaşını silen Demet diğer elini İsmet'e uzattı ve "seninle dost kalma da güzel" diyerek kapıya yöneldi.Dostça bir tokalaşma ve..... Ve ayrılık bu muydu.Az önceki gibi sımsıkı sarıldılar birbirlerine... Son sözleri "seni seviyorum" oldu.
       Demet gittikten sonra İsmet, hiçbirşey olmamış gibi mutfağa yöneldi.Bir iki şey atıştırdıktan sonra ışığı söndürüp uyumaya çalıştı ve de uyudu.Sabah kalktığında beynine çekiçle vurulmuşçasına "dank" etti ayrılık.Ayrılmışlardı işte.Bir daha gitmeyecekti ona, bier daha buraya gelmeyecekti O. Ve şimdiden çok özlemişti sevdiği kız olan üç senelik aşkı Demet'i.....

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol