f3

YANLIŞ ANLAMIŞ
Sarisin ile esmer de, köseyi kolay dönmek için banka soymaya karar vermisler...
Esmer bütün gece oturup plan yapmis... Sabah masanin üzerine kagitlari sermis, soygunu tüm ayrintilari ile sarisina anlatmis...
-"Iyi anladin degil mi ?" diye de sormus.
"Burasi küçük bir semt bankasi.. Bir tek güvenlik görevlisi var... İşi üç dakikada bitirirsin, ben seni arabada bekleyecegim."
Binmisler arabaya, gitmisler bankaya...
Esmer motoru çalisir tutarak direksiyonda beklerken, sarisin bankaya girmis.
5 dk. geçmis...10 dk. geçmis... 15 dk. geçmis... Esmer korkmaya baslamis...
Tam gaza basip kaçmaya karar vermisken, bankanin kapisi büyük bir gümbürtüyle sonuna kadar açilmis...
Önde sarisin elinde bir ip... Ipin ucuna kasa baglanmis, sürükleye sürükleye arabaya kosmaya çalisiyor...
Arkasindan güvenlik görevlisi "DUR" diye bagirarak ates ediyor... Ama kosamiyor...
Çünkü pantolonu ve iç çamasiri dizlerinden asagiya inmis...
Sarisin arabaya atlamis... Esmer gaza basmis ve öfkeyle seslenmis...
-"Bir de bana plani tam anladigini söylemistin !.. "
-"Anladim tabii..."
-"Ben sana GÜVENLIK GÖREVLISINI BAGLA, KASAYI BOSALT demistim gerzek
 
TEMEL VE KRALİÇE ELİZAHBETH

Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyul-
maktaymis. Merak edip sormus. "Hemserim bu top atislari neyin nesi?" diye.
Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis.
Aradan yarim saatgeçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine
sormus bir baskasina "Bu top atislari neden?" diye. Ayni cevabi alinca
söylenmis: "Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadilar, be!"

TEMEL VE SEVGİLİLERİ

Temel in 3 tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen, biri doktor, biri de santralcidir.
Fakat ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadasi sorar "Niye
ögretmen de digerleri degil?" diye. Temel de ona döner:
-Ula der, bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der, santralci de "su an
mesgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Hadi bir daha
tekrarliyalim...


OTOBÜS


bir gün temel ile malum dostu dursun iki katlı bir otobüste yolculuk ediyorlarmış. temel cep telefonu ile alt kattaki arkadaşı dursunu aramış.
- orada havalar nasıl dursun kardeşim
- Bizim söför uyumus otobüs kendi kendine gidiyo valla Temel cigim...
- O dabirsey mi Dursun? Bizim katta söför bile yok. Otobüs kendi
kendine gidiyo...
 
NERDEN BİLEYDİM
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın oturmuş, birşeyler yazdığını gördü :
-Kolay gelsin, ne yazıyorsun?
-Mektup yazıyorum efendim.
-Yaaa...Kime yazıyorsun?
-Kendime...
-Peki, ne yazılı mektupta?
-İlahi doktor bey, deli misiniz siz?Mektubu daha almadım ki...İçinde ne yazdığını bileyim.

BİR KEDİ DAHA

Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar.Bekçi,onların ayak seslerini işitmişti.Sordu:
- Kim o?
ıçlerinden biri kedi gibi miyavladı.
Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ıkinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.

OTOBÜS

Bir gün doktorlar delileri test etmek istiyorlarmış ve kim akıllandıysa, onu bırakacaklarmış. Duvara kocaman bir resim asmışlar. Resim kırmızı otobüs resmiymiş. Doktarlar delilere "Atlayın otobüse" demişler. ve deliler resime doğru yürüyüp girmeye çalışmışlar. Bir deli arkada dikilmiş. Doktorlar "Bu neden otobüse girmiyor" diye sormuş. Deli cevaplamış:

-Biletim yoktu...

DERS BİTTİ
Delileri uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.

Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli, ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu.

-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.

Adam :

-Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda benim öğrencilerim.Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum.

Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.

Pilot:

-Aman çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli, ötekileri derse almış olsa gerek, diye düşündü.

Ama dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.

Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok değil mi!

DEHŞETLE SORDU


-Öğrencilerin nerede?, diye...

-Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim!

Deli misin?
Delinin biri bir gün balkondan aşağı olta sarkıtmış, yoldan geçen biriyse adama sormuş:
- Kaç balık tuttun?
Deli ise adama:
- Deli misin be adam! Burada balık ne arar.
IŞIĞI GÖREN GELİYOR
Adamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış.Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş.Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor.Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
-Ne yaptın,yak şu feneri!..
-Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!..
 
BENİM KÖPEK

Malum, avcılar atıcılıklarıyla meşhurdurlar. Yine bir mecliste üç avcı karşılıklı olarak köpeklerini övüyorlarmış. Birincisi demiş ki:"Benim köpeğim çok akıllıdır, bakkala gönderirim, ne istersem alır ve getirir." Hemen ikinci avcı atlamış:" Ya benimki! Sadece istediklerimi almakla kalmaz, paranın üstünü de doğru olarak getirir, satış fişini de alır vs. vs.
Bu sırada üçüncü avcı kendinden emin bir tavırla aynen şöyle der:"Sizin köpeklerinizin alışveriş ettiği dükkanı benim köpeğim çalıştırıyor."
 
OTOSTOPCU
 
-"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın
-" Hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin oTOSTOPCU diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür. Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin oTOSTOPCU diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana
-"Hoşgeldin oTOSTOPCU diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz
-"Hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-" Hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2
-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan biraz duraksar ve cevap verir :
-"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi Otostopcu
 
BUZDOLABI
Ahirette sorgu sırasını bekleyen iki adam birbirleriyle konuşmaya başlar. "Sen nasıl öldün?" diye sorar birinci adam ötekine. "Donarak öldüm.." "Kötü bir ölüm olsa gerek..." der birinci adam " donarak ölmek nasıl bir şey?" "Şey, başlangıçta çok rahatsız edici.." diye anlatmaya başlar ikinci adam. "titremeye başlıyorsun, bütün el ve ayak parmakların ağrımaya başlıyor. Ama sonrası, ölmek için çok sakin bir yol. Vücudun uyuşuyor, adeta boşluğa sürükleniyorsun, tipki uykuya dalmak gibi.. Peki ya sen? sen nasıl öldün bakalım?" "Kalp krizi geçirdim" der birinci adam. "Karımın beni aldattığından emindim. Bir gün beklenmedik bir saatte eve döndüm, yatak odasına koştum.. Karımı orada yapayalnız örgü örerken buldum. Sonra bodruma koştum ama kimseyi bulamadım. Ikinci katta da kimse yoktu. Sonra hızla çatı katına vardığımda kalp krizi beni buldu..Oracığa yığıldım ve öldüm.. Aynen böyle.." Ikinci adam başını sallar "Berbat birşey bu..." der "..sadece bir an mutfakta durup buzdolabına bakmayı akıl edebilseydin şimdi ikimiz de hayatta olacaktık.

SAYFA: 2 - 3 -
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol